En Güzel Duygu asena sözleri: Sayfamızda En Güzel Duygu asena sözleri, Duygu asena kitap alıntıları, Duygu asena kadın sözlerini okuyabilir sosyal ağlarda paylaşabilirsiniz.
2 insan birbirini istedikten sonra, hiç önemi yok, sen de beni tanımaya çalış, istersen beni al. Beni eğit, bana öğret, benim de sana öğreteceklerim vardır inan. Önemli olan iki kişinin birbirini istemesi değil mi?
Onu seviyorum. Onu sevmemem için hiçbir neden yok. O bana tam zamanında gönderilmiş bir armağan.
Dişçi koltuğunda doktoru beklerken hep yarım saat sonrasını düşünürüm, yarım saat sonra ben caddede, vitrinlere bakıyor olacağım bu sıkıntı birazdan geçecek derim ve etkili olur.Acılar için de öyle düşünmeye başladım artık.Yarın daha güzel olacak, bu üzüntüm yarın bu yoğunlukta olmayacak..Yaşarım o acıyı yoğun yoğun, kendisi biteceği günü bilir zaten.
Aldığın keyif mutsuzlukların üstündeyse yaşa ama mutsuzluklar keyfe ağır basıyorsa ÇEK GİT.
Hani annesi çocuğu bakkala yollarda, çocuk alelacele arkadaşlarıyla oyun oynayıp eve döner ya…Aynı o çocuk gibiyim. Evden gazete yada pasta almaya diye çıkıp Demet’i görmeye gidiyorum..Selin ise hiç tepki vermiyor bütün bu olanlara,inanamıyorum buna.Onun duygularını hiç anlayamıyorum.Biliyor mu,bilmiyor mu,aldırmıyormu,bir taktik mi uyguluyor beni deli ediyor.
Demek ki hiçbir şey, o an olduğu kadar değerli ve önemli değil. Demek ki en büyük duygular bile yalnız o an için önemli. Demek ki her şey geçebiliyor ve yüzde yüz değişebiliyor. Demek ki hiçbir şey, aslında o denli önemli değil. Demek ki hiçbir şey gerçek değil.
Bu denli yalnız olmak neyin bedeli diye sorup duruyorum ağlarken. Aynada, yüzümdeki ince çizgilere bakarak, her şeyim var, her şeyim deyip hala bir sıcak elin saçımı okşamasına neden bu denli gereksinim duyuyorum diye kendimi azarlayarak gözyaşları döküyorum. Sevdiğim özgürlüğüm (yalnızlığım) bazen dayanılmaz oluyor. Birisi beni düşünsün, kollarına alsın, sığınacak bir yürek olsun istiyorum, elimden hiçbir şey gelmiyor.
Demek ki hiçbir şey, o an olduğu kadar değerli ve önemli değil. Demek ki en büyük duygular bile yalnız o an için önemli. Demek ki her şey geçebiliyor ve yüzde yüz değişebiliyor. Demek ki hiçbir şey, aslında o denli önemli değil. Demek ki hiçbir şey gerçek değil.
Bunca yıllık yaşamımda bir tek şunu öğrendim… Şu reçeteyi; mutlu olmadığın ortamdan kaç git. Bunun için de güçlü ol, kendi kendine yet.
Kadının Adı Yok ·
Hayatta en pişman olduğum şeyler, pişman olacağım diye yapmadıklarım ve dokunmadıklarımdır.
Yaşamı kurcalamanın yararı yoktu. Yaşam… Yaşanıyordu işte ve bitip gidecekti günün birinde, onların aralarına katılmalı ve eğlenmeliydi, bitmesi kesin olan bir şey böylesine ciddiye alınır mıydı?
Karar vermiştim, karar vermenin ne büyük bir mutluluk ve sinir ilacı olduğunu biliyordum.
Bu denli yalnız olmak neyin bedeli diye sorup duruyorum ağlarken. Aynada, yüzümdeki ince çizgilere bakarak, her şeyim var, her şeyim deyip hala bir sıcak elin saçımı okşamasına neden bu denli gereksinim duyuyorum diye kendimi azarlayarak gözyaşları döküyorum. Sevdiğim özgürlüğüm (yalnızlığım) bazen dayanılmaz oluyor. Birisi beni düşünsün, kollarına alsın, sığınacak bir yürek olsun istiyorum, elimden hiçbir şey gelmiyor.
Yaşam öylesine kısa ki, onu çok ciddiye almak gerek. Ama ciddiye almak başkalarının koyduğu kuralların içine sıkışıp kalmak mı, yoksa zamanla, saygıyla ürettiğin kendi kavramlarınla yaşamak mı?
Çocuk sahibi olmadan önce insanları iyice sınavdan geçirmeli, testlere tabi tutmalı aslında.
İnsanın hayatında onun yerine karar verecek birisi olmayınca gerçek gücü ortaya çıkıyor.
Bütün kadınlar evlenmek için programlanmışlardır. Bir erkek onunla evlenmek lütfunda bulunduğu zaman, zevkten ölürler. Evlenme teklifi aldıkları gün yaşamlarının en büyük günüdür. Nikah günü, bekaretin bozulması günü, ana oldukları gün gibi üç-beş tane daha büyük günleri vardır. Ve bu büyük üç-beş günün yaratıcıları da doğal olarak erkeklerdir. Onlarsız, büyük günler hiç yoktur. Sen de onlardan biri olduğuna göre, onların kurallarına uymalısın. Uymazsan, acı çekersin, dışlanırsın, aykırı kalırsın. Uyarsan? Uyarsan da acı çekersin, hem de asıl acıyı çekersin. Hem de acı çektiğini hiç anlayamadan çekersin.
Kimse kimseden birşeyler istememeli,beklememeli.Hele değişmesini hiç.Bilmiyor musun ki ben değişirsem, senin sevdiğin ben değilimdir artık ve sonra beni sevmezsin.
Mutlu olmadığın ortamdan kaç git.Bunun için de güçlü ol, kendi kendine yet!
Aşklar bitiyorlar öyleyse yoklar…
Bir kez ve çok güçlü acı çekmek, yaşam boyu kronikleşmiş acıyı çekmekten daha kolaydır.
İnsanlar atmaca gibi, elinden tutarken bile bunu da kendisi için mi yapıyor, ne kadar yüce gönüllü olduğunu göstermek için mi elimden tutuyor diye düşünmek zorundayız.
Kendini yaşamın akışına bırakıp dertlenmekle gelmiyor mutluluk ve özgürlük.
Demek ki hiçbir şey, o an olduğu kadar değerli ve önemli değil. Demek ki en büyük duygular bile yalnız o an için önemli. Demek ki her şey geçebiliyor ve yüzde yüz değişebiliyor. Demek ki hiçbir şey, aslında o denli önemli değil. Demek ki hiçbir şey gerçek değil.
Neden insanlar ilişkilerinin ilk günlerinde birbirlerini aldatmıyorlar? Birbirlerini deli gibi sevip çılgın gibi arzu ederken, birbirini görmek için olmadık bahaneler icat ederken, durmadan bedenleri birbirlerine değsin isterken, birbirlerini kırmamak için, ellerinden kaçırmamak için uğraşırlarken, kaç kişi gördünüz birbirlerini aldatan, hatta bir başka güzel insana yan gözle bakan ve onu fark eden? Ne zaman ki aradan zaman geçiyor, ne zaman ki insanlar o kahrolasıca kendi duvarları içine kapanıyor, ne zaman ki artık hep beraber oluyor, ne zaman ki artık dokunmak heyecanını yitiriyor, işte o zaman bir başkasına ihtiyaç duyuluyor.
Mutluluğu ağzımın içinde yuvarlanan konyağın yakıcı tadı gibi tatmak istiyorum, yoğun yoğun.
Yarın, hiç istemediğin bir ortam yerine, çok ama çok istediğin bir yerlerde bulunmak senin elindeyken, ne duruyorsun dedim kendime.
Peki ama yaşamadan nasıl anlayacağız değip değmediğini?
Sadakat bir ahlak kavramı değildir. Sadakatsizlik ahlaksızlık, sadakat da büyük bir ahlak belirtisi değildir. Bir fedakarlıktır yalnızca. Herkesin önüne beğeneceği bir başkası çıkabilir. Çok doğaldır bu. Ama onunla birlikte olmamak, esas sevdiğini üzmemek için yapılan bir özveridir. Hepsi bu.
Özgürlük kimseye bir zararın olmadan canının istediğini yapabilmektir. Ahlak; o da kimseye bir zararı olmadan yaşayabilmektir, dürüstlük, içiyle dışı bir olabilmektir, aşk, bir saat bile sürecek olsa, bir insana coşkuyla, arzuyla sarılabilmektir. Yaşam her anı, her saniyeyi yaşayabildiğin kadar iyi yaşayabilmektir.




